كيف
نزول القرآن
1- Kur'an'ın Nüzulü
أنا محمد بن
رافع قال ثنا
حسين بن محمد
قال ثنا شيبان
عن يحيى قال
أخبرني أبو
سلمة عن عائشة
وابن عباس أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لبث بمكة
عشر سنين ينزل
عليه القرآن وبالمدينة
عشرا
[-: 7922 :-] Hz. Aişe ile ibn Abbas,
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e Kur'an'ın Mekke'de on yıl, Medine'de
on yıl nazil olduğunu söylediler.
Tuhfe: 6562
Diğer tahric: Buhari
(4464, 4978); Ahmed, Müsned (2696).
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال ثنا الليث
عن سعيد المقبري
عن أبيه عن
أبي هريرة أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال ما
من نبي من
الأنبياء إلا
قد أعطى من
الآيات ما
مثله آمن عليه
وإنما كان
الذي أوتيت
وحيا أوحاه
الله إلي
فأرجو أن أكون
أكثرهم تابعا
يوم القيامة
[-: 7923 :-] Ebu Hureyre, Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Hiçbir peygamber yoktur ki ona bazı
mucizeler verilmiş olmasın. Benim mu'cizem ise Allah'ın bana indirdiği vahiydir
(Kur'an'dır) umuyorum ki Kıyamet günü en çok tabisi olan Ben olurum"
buyurduğunu nakletmiştir.
11064'te tekrar
gelecek. - Tuhfe: 14313
Diğer tahric: Buhari
(4981,7274); Müslim (152, 239); Ahmed, Müsned (8491).
أخبرنا هناد
بن السرى عن
عبيدة عن موسى
بن أبي عائشة
عن سعيد بن
جبير عن بن
عباس قال كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إذا نزل
عليه الوحي
يعالج من ذلك
شدة
[-: 7924 :-] ibn Abbas'ın
bildirdiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e vahiy geldiği zaman
büyük bir şiddet (ve ağırlık) hissederdi.
Tuhfe: 5637
1009'da tahrici
geçmişti.
أخبرنا إسحاق
بن إبراهيم
قال أنا سفيان
عن هشام بن
عروة عن أبيه
عن عائشة قالت
سأل الحارث بن
هشام رسول
الله صلى الله
عليه وسلم كيف
يأتيك الوحي
قال في مثل
صلصلة الجرس
فيفصم عنى وقد
وعيت عنه وهو
أشده علي
وأحيانا
يأتيني في مثل
صورة الفتى
فينبذه إلي
[-: 7925 :-] Hz. Aişe bildiriyor:
Haris b. Hişam Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e:
"Sana vahiy nasıl
geliyor?" diye sorunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Bazen çıngırak
sesi gibi gelir ki bana en ağır geleni de budur. Vahyin gelişi biter bitmez
(meleğin) bana söylediğini iyice bellemiş olurum. Bazen melek bana bir insan
suretinde gelir ve bana vahyi bildirir" buyurdu.
Mücteba: 2/146; Tuhfe:
5637
1007'de tahrici
geçmişti.
أخبرنا عمرو
بن يزيد قال
ثنا سيف بن
عبيد الله قال
ثنا سوار عن
سعيد عن قتادة
عن الحسن عن
حطان بن عبد الله
عن عبادة بن
الصامت قال
كان نبي الله
صلى الله عليه
وسلم إذا نزل
عليه الوحي
كرب لذلك وتربد
له وجهه فأنزل
عليه يوم فلقي
ذلك فلما سري
عنه قال خذوا
عنى قد جعل
لهن سبيلا
الثيب بالثيب
والبكر
بالبكر
والثيب جلد مائة
ثم رجم
بالحجارة
والبكر جلد
مائة ثم نفي
سنة
[-: 7926 :-] Ubade b. es-Samit
anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e vahiy indiği zaman
üzerine bir ağırlık çöker ve yüzünün rengi değişirdi. Günün birinde yine öyle
vahiy inerken yüzünün rengi değişti. Kendine geldiğinde: "Şunu benden
öğrenin. Allah, evli olanla zina eden evli ve bekarla zina eden bekarın cezası
konusunda bir yol gösterdi. Evlinin zina etmesi halinde yüz kamçı vurulur ve
sonra recmedilir. Bekarın bekarla zina etmesi halinde ise yüz kamçı vurulur ve
sürgün edilir" buyurdu.
Tuhfe: 5083
أخبرنا نوح
بن حبيب قال
ثنا يحيى بن
سعيد قال ثنا
بن جريج قال
حدثني عطاء
قال حدثني
صفوان بن يعلى
بن أمية عن
أبيه قال
ليتني أرى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وهو ينزل
عليه فبينا
نحن
بالجعرانة
والنبي صلى
الله عليه
وسلم في قبة
فأتاه الوحي
أشار إلي عمر
أن تعال
فأدخلت رأسي
القبة فأتاه
رجل قد أحرم
في جبة بعمرة
متضمخ بطيب
فقال لرسول
الله ما تقول
في رجل أحرم
في جبة إذ
أنزل عليه الوحي
فجعل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يغط
لذلك فسري عنه
فقال أين
الرجل الذي
سألني آنفا
فأتي بالرجل
فقال أما
الجبة
فاخلعها وأما
الطيب فاغسله
[-: 7927 :-] Safvan b. Ya'la b.
Ümeyye, babasından naklediyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i,
kendisine vahiy gelirken görmeyi çok istiyordum. Ci'rane'deydik ve Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) bir çadırdaydı. Bu sırada kendisine vahiy gelince
Hz. Ömer: bana işaret ederek oraya gelmemi istedi. Kafamı çadırdan içeri
soktuğumda Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bir adam gelmişti, umre için
bir cübbe giyerek ihrama girmiş ve koku da sürünmüştü. O adam: "Ey
Allah'ın Resulü! ihram elbisesi yerine cübbe giymiş bir adam için ne
dersiniz?" demişti. Tam o sırada vahiy gelmiş olup, Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) hırıltılı ses çıkarıyordu. Vahiy bitip açılınca: 'Az önce
soru soran adam nerede?" buyurdu. Adam yanına getirilince, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem): "Cübbeyi çıkar, süründüğün kokuyu
yıka" buyurdu.
Mücteba: 5/130; Tuhfe:
11836
3634'te geçmişti.
أخبرنا عبد
الجبار بن
العلاء بن عبد
الجبار عن
سفيان عن عمرو
عن صفوان بن
يعلى عن أبيه
قال وددت ان
أرى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم حين ينزل
عليه فلما كنا
بالجعرانة
أتاه رجل
وعليه مقطعات
متضمخ بخلوق
فقال إني
أهللت
بالعمرة وعلي
هذا فكيف أصنع
فقال له رسول
الله صلى الله
عليه وسلم كيف
تصنع في حجك
قال وأنزل عيه
فسجي بثوب
فدعانى عمر
فكشف لي عن
الثوب فرأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يغط
محمرا وجهه
[-: 7928 :-] Safvan b. Ya'la,
babasının şöyle dediğini nakleder: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i,
kendisine vahiy gelirken görmeyi çok istiyordum. Ci'rane'deyken Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'e kısa elbiseler giymiş ve koku sürünmüş bir adam
gelerek: "Üzerimde bunlar varken umre için ihrama girdim. Ne
yapayım'?" diye sorunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Hacda ne yapıyorsan öyle yap" cevabını verdi. Bu sırada kendisine
vahiy gelince bir elbiseyle üzeri örtüldü ve Hz. Ömer beni çağırıp elbiseyi
kaldırdı. Baktığımda, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hırıltılı ses
çıkardığını ve yüzünün kızardığını gördüm.
Tuhfe: 11836
3634'te tahrici
geçmişti.
أخبرنا
إسحاق بن
منصور قال انا
يعقوب بن إبراهيم
قال حدثني أبي
عن صالح عن بن
شهاب قال أخبرني
أنس بن مالك
ان الله عز
وجل تابع
الوحي على
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قبل
وفاته حتى
توفي أكثر ما
كان الوحي يوم
توفي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
[-: 7929 :-] Enes b. Malik der ki:
Yüce Allah, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e vefatından önce vahyi
peş peşe indirmiştir, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e en fazla vahyin
geldiği zaman vefat ettiği gündür.
Tuhfe: 1507
Diğer tahric: Buhari
(4982); Müslim (3016); Ahmed, Müsned (13479).